Kolajen Nedir?

Kolajen Nedir?

Kaç tip kolajen vardır?

Kolajen formları nasıldır?

Kolajen Hangi Kaynaklardan Elde Edilir?

Doğal kolajen kaynakları nelerdir?

Vücudumuz kolajen kaybeder mi? Nasıl önleyebiliriz?

Kolajen içeren gıdalar hangileridir?

Piyasadaki kolajen formları hangileridir?

Kolajen alındığında vücudumuzda nereye gider?

Kolajenin etki mekanizması nasıl çalışır?

Vücutta en bol bulunan proteindir. Tüm proteinlerin yaklaşık 1/3 ünü oluşturur. Kemik cilt kas tendon ve bağların majör yapı taşıdır. Kan damarları kornea dişler vs birçok yapıda yer alır

Kolajen tüm dokularda bir yapı taşı gibi davranır. Bir tutkal gibi düşünülebilir. Kelimenin orijini Greek dilinde “kólla” dan gelir. Tutkal demektir.

Üç amino asidin sarmal yapmasıyla oluşur. (Resim 1)

  • Glisin

  • Prolin

  • Hidroksiprolin

​​

En yaygın olarak bilinenleri:

  • Tip 1 Kolajen

    • Vücut kolajeninin %90’ınını oluşturur

    • Daha sert ve yoğun bir yapıdadır lifler. Kemik cilt tendon bağ dokusu dişler gibi

  • Tip 2 Kolajen

    • Kısmen daha gevşektir ve kıkırdak yapısında bulunur (Resim 2)

  • Tip 3 Kolajen

    • Kas organ ve damar yapılarını destekler

  • Tip 4 Kolajen

    • Cildin tabakalarında bulunur ve süzgeç gibi çalışır

Yaşla beraber kollajen kaybı da olur. 20 li yaşlarda aslında kayıp başlar. 40 lı yaşlarda yılda yaklaşık %1 kadar kayıp olur. 80 li yaşlarda kollajen üretimi %75 civarı azalmıştır.

​​

Kolajen desteği alırken vücuttaki kolajeni de korumayı unutmamalıyız. Aşağıdaki etmenler vücuttaki kolajene zarar verirler.

  • Aşırı şeker

  • Rafine edilmiş karbonhidratlar

  • Aşırı güneş ışığı (UV)

  • Sigara içmek

​​

Kolajen gıda takviyesinden önce vücudumuzun daha kaliteli kollajen üretmesine destek olabilir miyiz sorusunun cevabı evet olacaktır. Bunun için:

Kolajen yapımına amino asitler birleştirilerek başlanır. “Procollagen” Önkolajen. Bu işlem esnasında vitamin C​​ çok kullanılır. C vitamini desteği kolajen için çok önemlidir.

Ayrıca kolajen yapı taşı olan Proline ve Glisin de dışardan destek olarak gıdalardan alınabilir. Bakır da bu süreçte destek olur. Ayrıca kemik suyu, gelatin ve tavuk derisi bu amino asitlerden​​ zengindir.

Ancak bu gıdalar vücuda girince amino asitlere parçalanır. Sonra ne kadarı kolajene geri dönüşecek tam bilinmiyor. Barsaktan emilmeyle beraber kolajene özgü peptidleri ortaya çıkartırlar. Bu peptitler sinovia hücrelerinden ve deriye ait fibroblastlardan hyaluronik asit sentezini uyarırlar. Kıkırdak yıkımını ve kondrosit ölümlerini azaltırlar. Kolajen alımı hyaluronidaze enzimini de inhibe ederek hyaluronik asit yıkımını azaltırlar Yüksek kaliteli bilimsel çalışmalarla tam olarak ortaya konulmamakla beraber. Kıkırdak oluşturan kondrositleri uyarır ve en baştan Tip II kollajen üretmelerini sağlar.

​​

​​

Piyasada günümüzde iki ayrı formda bulabilirsiniz.

  • Hidrolize edilmiş kollajen​​ (Denatured collagen)

    • Daha küçük parçalara ayrıldığı için barsaktan emilerek doğrudan etki yapar.

  • Hidrolize edilmemiş kollajen​​ (Undenatured collagen)

    • Kolajenin büyük yapısı korunduğu için barsaktan emilemez ve barsaktaki reseptörleri etkileyerek kolajen sentezine dolaylı olarak katkıda bulunur.

​​

Undenature Kolajen (Doğal Kolajen)

Hidrolize Kolajen (Kolajen Peptid)

Minimal veya sıfır ısı ve sınırlı işlemlerle üretim

Isı ve asitler ile hidrolizasyon ile kollajen peptit üretimi

Barsakta emilmez, antijenik mekanizma ile çalışır

Kıkırdak hücrelerine gitmek üzere barsaktan emilir

Antijenik ve doğal yapısı korunmuştur

Antijenik ve doğal yapısı kaybolmuştur

Kıkırdak hasarı yapan immün cevabı azaltacak şekilde hücreleri etkiler

Kıkırdak hücrelerini kollajen üretmek üzere yönlendirir

Küçük dozlarla alınır (40 mg kapsül 10 mg kollajen içerir, bunun 1,2 mg aktif undenature kolajendir)

Büyük dozlarla alınır (5-10 gr gün). Kapsül, toz gibi formları vardır ve glukozamin, kondroitin ve hyaluronik asit ile kombine edilebilir

​​

Her iki formda​​ kendi özgün etkisini yapar. Biri diğerine daha üstündür diye bir arayış arayış içerisine girilmesi doğru olmaz. Burada asıl olan hazırlanan molekülün saflığı, özgünlüğü ve biyoyararlanım oranının yüksek olmasıdır.

​​

Kolajen kaynağı olarak:

  • Sığır veya (domuz) kaynaklı (Bovine kolajen)

    • Tip 1 ve 3 kolajen

    • Kaynak bol

    • Vejeteryan uyumlu değil

​​

  • Balık kaynaklı (Morina) (Marine kolajen)

    • Tip 1 kolajen

    • Daha doğa dostu

    • Kaynak kısıtlı olabilir. Çünkü doğadan balıklardan elde ediliyor.

    • Vejeteryan uyumlu değil

    • Pesketaryen uyumlu

​​

Birbirlerine üstünlükleri yok. Deniz ürünlerine alerjisi olanlar için marine kolajen uygun değildir. İleride marine kolajen kaynağı kısıtlı olabilir

​​

Piyasada sunuş şekilleri de farklıdır. Kullanıcı bu formlardan birisini tercih edebilir.

​​

  • Kapsül

    • Pratik

    • Sıvı ile alınmalı

    • Emilim yavaş

    • Tadı kişiden kişiye sevilip sevilmeyebilir.

​​

  • Toz

    • Her türlü içecekle yiyecekle kombine edilebilir

    • Kapsül ve tabletle aynıdır. Daha az katkı içerir.

​​

  • Sıvı

    • Pratik

    • Emilim çok iyi

    • Sıvı vs gerektirmez doğrudan içilir

    • Tadı kişiden kişiye sevilip sevilmeyebilir.

​​

Kullanım miktarları yaklaşık olarak aşağıda verilmiştir. Esas dozu hekiminiz size söyleyecektir.

Günlük 2500 mg eklem ağrıları ve cilt için yeterli doz

Günlük 5000 mg kemik yoğunluğuna katkı sağlıyor.

​​

3 aylık periyotlar halinde 15-30 gün ara vererek kullanılabilir. Doğası değiştirilmemiş kolajen için 180 günlük (6 ay) çalışmalar var. Hidrolize kolajen dinlenmelerle beraber daha uzun kullanılabilir. Katkı maddeleri varlığı süreyi etkiler. Kesin bir doz ve süre belirlenmiş değildir.

​​

Gıda takviyesi kullanmadan önce:

  • Öncelikle kendi sağlımızı korumalıyız

  • Doğru ve dengeli beslenmeliyiz

  • Spor yapmalıyız

  • Stresten uzak durmalıyız

  • Gıda takviyesi kullanmadan önce hekim görüşü almalıyız.

​​

Gıda takviyelerinin ilaç​​ olmadığını unutmayıp; ana tedavi unsurlarının yerine koymamalıyız.

Ortopedi ve Travmatoloji

Randevu Formu